30 Haziran 2008 Pazartesi

"NE YAPABİLİRİZ?"- Yazı serisi başlıyor

Nesli tükenmekte olan hayvan ve bitki türleri ile ilgili sayısız makale, araştırma ve öykü okumuşuzdur. Bunlar çoğu zaman ‘doğal hayat nasıl tehlikede, nasıl artık bazı türlerin burada olmadığına yada nasıl yok oluyor?’ konularına odaklanır. Bazıları bu kayıpların sonuçlarını ve etkikerini anlatır. Fakat bunlara baktığımızda genelde sadece yağmur ormanlarının insanlara ne yaptığı yazılır (oksijenin azalması karbon dioksidin artması, ve ozon tabakasının kötüye gitmesi gibi). Nadiren bazı yazılar bu gibi kötü değişimler için neler yapabiliriz? konusuna odaklanır. Bundan sonraki seri yazılar tamamen şu anda tehlike altında olan türlerle bunun insanlar ve çevremize üzerindeki etkisi ile bu konuda gezegenimizi kurtarmak için ne yapabiliriz? konusuna odaklanacak.

“Nesli tükenmek” türlerin yeri doldurulamayacak şekilde kaybı demektir. “Nesli Tükenmiş” olmadan önce türlerin sayısı çok azaldığında bu duruma “Endangered yada Endemik” denir. Verilere göre her sene 27,000 tür yok olmaktadır. 1998’de yapılan uyarıya göre şu anda “Altıncı Extinction” denilen dünyanın 4 milyarlık tarihinde en büyük yok olma tehlikesini yaşıyoruz. Uzmanlar bu durumun gezgenimizin gen havuzu ve biyo-çeşitliliğin geleceği için oluşturduğu tehlike konusunda uyarıyor.

Türlerin neden nesli tükenir?
Hayvanların nesilerinin tükenmelerinin sebeplerinden biri avcılıktır. Filler dişleri için sırf başkalarının ilgisini çekmek için süs amaçlı öldürülüyor. Bebek samurlar kendine güveni olmayan varlıklı insanlar için moda adına küçücük kürkleri için katlediliyor. Aslanlar, kaplanlar ve daha birok güzel kürke sahip hayvanlar samurların katledilme sebepleriyle avlanılıyor. Köpek balıkları büyüleyici dişleri ve kemikleri ve tıbbi amaçlar için yakalanıyor. Daha sayılamayacak bir çok hayvan vuruluyor, öldürülüyor, katlediliyor, sırf daha küçük ‘kafaları’ damgalamak için duvara asılıyor…

Türlerin bir başka yok olma sebebi ise şehir ve yerleşim gelişmesinden dolayı habitatlarına zarar verilmesidir. Tahmin edilir ki her sene Tropik Yağmur ormanlarından 17 milyon hektar yok etmekle birlikte dünyanın tarıma uygun en yüksek kalitedeki 75 milyar ton toprağı da her sene kaybediyoruz. Sadece Brezilya’da senede 5 milyon acre-yaklaşık dakikada yedi futbol sahası büyüklüğünde yağmur ormanları kayboluyor. Alışveriş merkezleri, oteller vs. için doğal yaşamdan sürekli toprak çalınıyor. Şehirler sürekli nufus ve ekonomik anlamda plansız genişliyor. Bu çalınan alanlarda yaşayan canlıları ortamlarını bozmadan başka yerlere taşımak adına çok az yada hiç çaba gösterilmiyor. Ormanlar çıplak ve hayatsızlaşırken nehirler zarar görüyor. Evet zaman zaman ağaç dikme, orman yaratma eylemleri görüyoruz fakat yapılan zararı ne yazık ki karşılayamıyor.

Doğal hayatın yok olmasının üçüncü sebebi ise fabrikalar ve araçlardan çıkan kirliliktir. Her gün gereğinden daha fazla araç yola çıkıyor, şirketler dünyaya çevreye verdikleri zararı umursamadan dünyaya yayılıyor. Atık konusunda dikkatsiz olan bir çol şirket nehirleri, denizleri, okyanusları hedef alıyor.

Son olarak da DDT ve böcek ilaçlarının kullanımı doğal hayatı katlediyor. Bunlar canlılara zarar verdiği gibi bazı canlılarda adaptasyon ve mutasyonuna sebep oluyor. Belli hastalık, kanser oluşumları ve ozon tabakasına zararından dolayı faturası sonuçta bize de yansıyor….


*Gelecek yazı da ‘Doğal yaşamı yok etmenin sonuçları’ hakkında yazacağım.

Hiç yorum yok: