15 Temmuz 2008 Salı
Dünyayı kurtarmak için sadece 5 yıl kaldı...
İklim değişikliği felaketinin eşiğindeki dünyayı kurtarmak için sadece 5 yıl kaldığı belirtildi.
Dünya Doğal Hayatı Koruma Fonu (WWF), dünyanın iklim değişikliği felaketine uğraması için 5 yılın bulunduğunu belirterek, hükümetlere, karbon emisyonlarını azaltarak gidişatı tersine çevirmek için harekete geçmeleri için 2012’ye kadar zamanları olduğu uyarısında bulundu.
Sky News’un internet sitesindeki habere göre, kuruluşun yetkililerinden James Leape, “olumlu değişikliğin tohumlarını ekebilmemiz için küçük bir zaman dilimimiz var ve bu süre önümüzdeki 5 yıl” diyerek bu süreyi heba etmemek gerektiğini belirtti.
WWF’nin “2050 İçin Vizyonlar” raporunda, hükümetler bunu yapmazlarsa “gelecek kuşakların, harekete geçme yeteneksizliğinin yol açtığı güçlüklerle yaşamak zorunda kalacakları” belirtildi.
WWF’nin İngiltere iklim değişiklikleri programı sorumlusu Keith Allott da iklim değişikliğinin çapının göz korkutucu olmasına karşın, acilen harekete geçilmesi halinde bu gidişatın durdurulabileceğini söyledi.
10 yıl içinde 1500 bitki türü yok olabilir

Uzmanlar uyardı... Küresel ısınma nedeniyle son 20 yılda, 13 bitki türü tamamen yok oldu.
Isınmanın bu hızla devam etmesi halinde ise 10 yıl içinde 1500 bitki türü tehlike altına girecek.
Uzmanlara göre, insanlar bilinçlendirilmeli, ülkeler de çeşitli önlemleri bir an önce uygulamaya koymalı.
13 Temmuz 2008 Pazar
Bunları biliyor musunuz?

Kaynak:www.cevreciyiz.com
Bunları biliyor musunuz?
Küresel ısınma nedeniyle 2080'e kadar 200 - 600 milyon insanın açlık çekebilir, 1,1 - 3,2 milyar insanın da susuzluktan etkilenebilir.
Yurdumuzda doğal olarak bulunan 9000 bitki türünden 3000'i sadece Türkiye'de yaşıyor.
Ülkemizde yaşayan hayvan türü sayısı tüm Avrupa kıtasında yaşayan hayvan türlerinin 1.5 katı.
Dünyanın büyük kuş göç yollarından ikisi Anadolu’dan geçiyor.
Ülkemizdeki toprakların üçte ikisinin su veya rüzgar erozyonu etkisi altında.
Her yıl 1 cm. kalınlığında ve Kıbrıs Adası büyüklüğünde toprağımızın erozyonla yok oluyor.
Bir ton kullanılmış beyaz kağıt, geri kazanıldığında 16 adet çam ağacının,
Geri dönen her bir ton cam için yaklaşık 100 litre petrol tasarruf edilmiş olur.
Türkiye'de yaklaşık yılda 1 milyon ton kağıtla gereksiz yazışma yapılıyor.
Otomobilinizi hortumla yıkadığınızda yaklaşık 550 litre su harcamış olursunuz.
Büyük bir kayın ağacı, 72 kişinin 1 günlük oksijen ihtiyacını karşılar.
Dünyadaki mevcut suların ancak % 1'i kullanılabilir.
Dünya yüzeyinin % 6’sı çölleşmiş, % 29'u çölleşmek üzere.
Kıyamet, biyolojik istila ile gelecek...

NEWSWEEK Dergisi, son sayısında "biyoistila tehdidi"ni kapak konusu yaptı ve geldikleri yerde önü kesilemez bir şekilde doğayı yok eden canlı türlerinin binlerce yeni hastalığın ortaya çıkmasına da neden olduğunu vurguladı.
4 Temmuz 2008 Cuma
"Biz ne yapabiliriz?" - Sami Kohen'in yazısı

Sudaki ayak izimiz ve Ne yapabiliriz?

3 Temmuz 2008 Perşembe
Altı Derece Dünyayı Değiştirebilir!

National Geographic, Altı° Derece'de küresel ısınmanın tek bir bölgedeki değil tüm Dünya'daki izlerini adım adım takip ediyor. Her 1 derecelik artışta Dünya'mızın nasıl değişeceğini bilgisayar grafikleri sayesinde canlandıran Altı° Derece, karanlık bir geleceğin sinyallerini verirken, çok geç olmadan harekete geçebilmek için çözüm önerileri de sunuyor.
Tanıtım filmi tam olarak şundan ibaret;
+ 1 Derece
Küresel marketlerde buğday kalmadı.
+2 Derece
Mercan resifleri öldü.
+3 Derece
Paris’te kum fırtınaları başladı.
+4 Derece
New York tamamen sular altında kaldı.
+5 Derece
İklim mültecileri az bulunur kaynaklar için savaşıyor.
+6 Derece
Dünya mezozoik* dönemdeki haline benziyor. Korkunç ne kelime kalır ama...
* Mezozoik Dönem, dinazorlar çağı olarakta bilinir. 251.4 milyon yıl önce başlamış ve 65.5 milyon yıl önce dinazorların yerlerini memelilere bırakmasıyla sona ermiştir. Kendi içinde Trias, Jura ve Kretase olarak 3′e ayrılır. Bu dönemde kıtalar henüz şu anki hallerini almamışlar ve bir bütün olarak durmaktadırlar. Kutuplarda buzullar yoktur, iklim sıcak ve karasaldır. Yaygın inanışa göre dünyaya çarpan göktaşı son kitlesel yok oluşu başlatmış ve dünyayı memeliler için daha uygun hale getirerek dinazorların milyonlarca yıl süren hükümdarlıklarına son vermiştir.
addthis_url = 'http%3A%2F%2Fwww.yazmakistedim.com%2Findex.php%2F2008%2F04%2F24%2F6-derece-dunyayi-degistirebilir%2F';
addthis_title = '6+Derece+D%C3%BCnyay%C4%B1+De%C4%9Fi%C5%9Ftirebilir';
addthis_pub = '';
Ek Özellikler:
# Live Earth Konser Röportajları ( 15 dakika Türkçe altyazılı)
# Elektrik Vampirler
i# Çevreci Isınma Yöntemleri
# Karbon Diyeti
# Gezegenimizi Koruyalım
Özellikler
Bölge 2
Orijinal Dil İngilizce
İzlenebilecek Dil Türkçe, İngilizce
Altyazı Türkçe
Süre 90
Sistem PAL
Ses Dolby Dijital İngilizce 2.0; Dolby Dijital Türkçe 2.0
Ekran oranları 4:3 Standart (Full Frame),1:33:1
ABD
Kod No : 8697492764446
1 Adet DVD. Bütün TV ekranlarına uygundur.
Yönetmen: Ron Bowman
Seslendiren : Alec Baldwin
Senaryo : Mark Lynas
Görüntü Yönetmeni : Erich Roland
1 Temmuz 2008 Salı
Türkiye'nin yeni 'Yeşiller Partisi' Ne kadar "Ekolojik"?

Aşağıda Türkiye Yeşiller Partisinin dün kurulmuş olmasıyla ilgili basın yazısı bulunmakta, kaynak kendi web sayfaları. Nasıl bir tesadüfse dün bütün yaşadıklarımızla birlikte partinin aynı gün kurulması uygun görülmüş...
'Ekolojik' ağırlıklı olduklarını savunsalar da son zamanlarda kirletilmiş 'demokrasi' sözcüğü de bazen kafa karıştırıcı, bazen kapalı bir uslupla parti yazılarında, temsili konuşmacıların konuşmalarında kulak tırmalamaya devam ediyor... 'Çevreciler' arasında (her ne kadar bu kelime de kirletilmiş olsa da) çevreciliğin arkasına saklanıp 'green shopping, green consumerism' denilen bu durumu bahane etme olgusu çok yaygınlaştı ve bence problemi daha da kritik bir noktaya getirdi. Bizim Yeşiller Partimizde de umarız böyle bir şey söz konusu değildir. Umarız söyledikleri gibi 'EKOLOJİ' ağırlıklıdırlar...
Web sayfalarında ( http://www.yesiller.org/) yayınlanmış basın bülteni:
"Yeşiller Partisi, bugün İçişleri Bakanlığı'na 40 kurucu tarafından yapılan başvuruyla kuruldu. Kurucular, İçişleri Bakanlığı önünde parti kuruluşunu bir basın açıklamasıyla ilan ettiler: 'YÜZÜNÜ GÜNEŞE DÖN, YEŞİLLER PARTİSİ KURULDU!
YÜZÜNÜ GÜNEŞE DÖN!
YEŞİLLER PARTİSİ KURULDU!
Yeşiller Partisi Eş Sözcüleri Bilge CONTEPE ve Ümit ŞAHİN tarafından İçişleri Bakanlığı önünde yapılan basın açıklaması:
Türkiye’nin sorunları dünyanın sorunlarından; geleceğimiz, yeryüzünün geleceğinden bağımsız değil. Küresel iklim değişikliği hızlanıyor. Doğal çevre tüketim toplumunun doymak bilmez ihtiyaçları için tahrip ediliyor. Nükleer tehdit tekrar kapıda. Kuraklık, su ve gıda krizleri büyüyor. Tüm canlıların yaşam hakkı savunmasız durumda. Ekolojik kriz derinleşiyor. Ortak evimiz olan yeryüzü, yaşanabilir olmaktan çıkıyor. Savaşlar bitmiyor. Şiddet, eşitsizlikler, yoksullaşma ve her türlü ayrımcılık yaygınlaşıyor. Toplumsal sorunlar ekolojik sorunlardan; ekoloji, politikadan bağımsız değil. Yeşil politika, artık yaşamsal bir zorunluluk.
Türkiye, demokrasinin eksikliğini her zamankinden fazla çekiyor. Sosyal devlet yok ediliyor; çalışanların, kadınların, gençlerin, azınlıkların, fiziksel ve sosyal engellilerin hakları budanıyor. Toplumsal ve siyasal alanda muhafazakarlaşma artıyor, özgürlükler tırpanlanıyor. Demokrasi dışı çözüm arayışlarını ve şiddetin dilini normal karşılayanların artması kaygı verici.
Dünyanın ve Türkiye’nin geleceğine, demokratik yollarla, politik ve insani bir müdahale gerekiyor.
Doğaya uyum, sürdürülebilir yaşam için küresel düzeyde mücadele, erkek egemenliğinin ve şiddetin reddi, doğrudan demokrasi, yerellik, adil paylaşım, özgür yaşam ve çeşitliliğin korunması ilkeleri doğrultusunda bir araya gelen ve uzun yıllardır bir toplumsal hareket olarak politika yapan Yeşiller, artık partileşiyor.
Yaklaşık 6 yıldır süren kuruluş ve örgütlenme çalışmalarının sonuna, Türkiye Yeşilleri partileşme çalışmalarını tamamlamış ve 40 kurucu üyeyle bugün Yeşiller Partisi’nin kuruluşunu İçişleri Bakanlığı’na sunmuş bulunuyoruz.
Bu uzun süre içinde, öncelikle bizi bir araya getiren temel ilkeleri belirledik. Yaptığımız uzun tartışmaların sonucunda siyasi programımızı oluşturduk. Örgütlenme ilkelerimiz ve çalışma yöntemimiz üzerinde uzun bir yaşayarak öğrenme süreci geçirdik. Türkiye’de görülmemiş demokrasi seviyesinde bir tüzükle yola çıktık. Yerelde, ülke çapında ve küresel düzeyde örgütlendik. Çeşitli il ve ilçelerde yerel gruplar oluşturduk, uluslararası alanda dünya yeşilleriyle olan ilişkilerimizi geliştirerek, daha parti kurulmadan Avrupa Yeşil Partisi’nin gözlemci üyeliğine kabul edildik, Akdeniz, Karadeniz ve Balkan Yeşil partilerinin bir araya geldiği yapılarda çalıştık, Küresel Yeşiller hareketinin bir parçası olduk.
Bütün bu çalışmaları yaparken, aynı zamanda siyasi bir hareket olarak çalışmalarımızı sürdürdük. Ekoloji mücadelesi yapan yerel hareketlerle birlikte olduk, ekoloji hareketinin büyümesi için destek vermeye, bu hareketleri politik düzeye taşımaya çalıştık. Savaş karşıtı harekette, sosyal forumlarda, nükleer enerjiye, küresel ısınmaya, sosyal hakların ortadan kaldırılmasına ve neoliberalizme karşı mücadele verilen ortak zeminlerde, farklı siyasi yapılardan dostlarımızla, gençler ve aktivistlerle birlikte sokakta olduk.
Bu uzun süreç, kurulacak olan partinin sağlam bir zemine basmasını, dünyanın geleceği için en yaşamsal ihtiyaç olan yeşil politik mücadeleyi bu topraklarda da kökleştirmeyi sağlayacaktır.
Yeşiller her zaman doğruyu söyledi. Yeşiller insanların duymak istediğini değil, gerçeği dile getirdi. Yeşillerin çözüm yolları artık bir seçenek değil, bir zorunluluk. Yeşil hareketin politik alanda güçlü bir ses olarak varolması gerekiyor.
Yeşiller Partisi’nin kuruluşunu yaşanabilir bir dünya ve adil bir gelecek için mücadele etme kararlılığıyla ilan ediyoruz."
*Ayçiçeği dünya çapında Yeşiller Partisinin sembolüdür.
Dipnot: 'Materyalizm' tehlikesi

Doğal yaşamı yok etmenin bazı sonuçları...

Bir tür yok olduğunda genomu yada o türün DNA’sındaki bütün genetik kod bilgisi ve şimdiye kadar geçirdiği üreme hücreleri yada doğal seleksiyonu dünyadan sonsuza dek yok oluyor. Yok olan sadece türler değil, genomu ve bu yüzden türün devamlılığıdır.