
Aşağıda Türkiye Yeşiller Partisinin dün kurulmuş olmasıyla ilgili basın yazısı bulunmakta, kaynak kendi web sayfaları. Nasıl bir tesadüfse dün bütün yaşadıklarımızla birlikte partinin aynı gün kurulması uygun görülmüş...
'Ekolojik' ağırlıklı olduklarını savunsalar da son zamanlarda kirletilmiş 'demokrasi' sözcüğü de bazen kafa karıştırıcı, bazen kapalı bir uslupla parti yazılarında, temsili konuşmacıların konuşmalarında kulak tırmalamaya devam ediyor... 'Çevreciler' arasında (her ne kadar bu kelime de kirletilmiş olsa da) çevreciliğin arkasına saklanıp 'green shopping, green consumerism' denilen bu durumu bahane etme olgusu çok yaygınlaştı ve bence problemi daha da kritik bir noktaya getirdi. Bizim Yeşiller Partimizde de umarız böyle bir şey söz konusu değildir. Umarız söyledikleri gibi 'EKOLOJİ' ağırlıklıdırlar...
Web sayfalarında ( http://www.yesiller.org/) yayınlanmış basın bülteni:
"Yeşiller Partisi, bugün İçişleri Bakanlığı'na 40 kurucu tarafından yapılan başvuruyla kuruldu. Kurucular, İçişleri Bakanlığı önünde parti kuruluşunu bir basın açıklamasıyla ilan ettiler: 'YÜZÜNÜ GÜNEŞE DÖN, YEŞİLLER PARTİSİ KURULDU!
YÜZÜNÜ GÜNEŞE DÖN!
YEŞİLLER PARTİSİ KURULDU!
Yeşiller Partisi Eş Sözcüleri Bilge CONTEPE ve Ümit ŞAHİN tarafından İçişleri Bakanlığı önünde yapılan basın açıklaması:
Türkiye’nin sorunları dünyanın sorunlarından; geleceğimiz, yeryüzünün geleceğinden bağımsız değil. Küresel iklim değişikliği hızlanıyor. Doğal çevre tüketim toplumunun doymak bilmez ihtiyaçları için tahrip ediliyor. Nükleer tehdit tekrar kapıda. Kuraklık, su ve gıda krizleri büyüyor. Tüm canlıların yaşam hakkı savunmasız durumda. Ekolojik kriz derinleşiyor. Ortak evimiz olan yeryüzü, yaşanabilir olmaktan çıkıyor. Savaşlar bitmiyor. Şiddet, eşitsizlikler, yoksullaşma ve her türlü ayrımcılık yaygınlaşıyor. Toplumsal sorunlar ekolojik sorunlardan; ekoloji, politikadan bağımsız değil. Yeşil politika, artık yaşamsal bir zorunluluk.
Türkiye, demokrasinin eksikliğini her zamankinden fazla çekiyor. Sosyal devlet yok ediliyor; çalışanların, kadınların, gençlerin, azınlıkların, fiziksel ve sosyal engellilerin hakları budanıyor. Toplumsal ve siyasal alanda muhafazakarlaşma artıyor, özgürlükler tırpanlanıyor. Demokrasi dışı çözüm arayışlarını ve şiddetin dilini normal karşılayanların artması kaygı verici.
Dünyanın ve Türkiye’nin geleceğine, demokratik yollarla, politik ve insani bir müdahale gerekiyor.
Doğaya uyum, sürdürülebilir yaşam için küresel düzeyde mücadele, erkek egemenliğinin ve şiddetin reddi, doğrudan demokrasi, yerellik, adil paylaşım, özgür yaşam ve çeşitliliğin korunması ilkeleri doğrultusunda bir araya gelen ve uzun yıllardır bir toplumsal hareket olarak politika yapan Yeşiller, artık partileşiyor.
Yaklaşık 6 yıldır süren kuruluş ve örgütlenme çalışmalarının sonuna, Türkiye Yeşilleri partileşme çalışmalarını tamamlamış ve 40 kurucu üyeyle bugün Yeşiller Partisi’nin kuruluşunu İçişleri Bakanlığı’na sunmuş bulunuyoruz.
Bu uzun süre içinde, öncelikle bizi bir araya getiren temel ilkeleri belirledik. Yaptığımız uzun tartışmaların sonucunda siyasi programımızı oluşturduk. Örgütlenme ilkelerimiz ve çalışma yöntemimiz üzerinde uzun bir yaşayarak öğrenme süreci geçirdik. Türkiye’de görülmemiş demokrasi seviyesinde bir tüzükle yola çıktık. Yerelde, ülke çapında ve küresel düzeyde örgütlendik. Çeşitli il ve ilçelerde yerel gruplar oluşturduk, uluslararası alanda dünya yeşilleriyle olan ilişkilerimizi geliştirerek, daha parti kurulmadan Avrupa Yeşil Partisi’nin gözlemci üyeliğine kabul edildik, Akdeniz, Karadeniz ve Balkan Yeşil partilerinin bir araya geldiği yapılarda çalıştık, Küresel Yeşiller hareketinin bir parçası olduk.
Bütün bu çalışmaları yaparken, aynı zamanda siyasi bir hareket olarak çalışmalarımızı sürdürdük. Ekoloji mücadelesi yapan yerel hareketlerle birlikte olduk, ekoloji hareketinin büyümesi için destek vermeye, bu hareketleri politik düzeye taşımaya çalıştık. Savaş karşıtı harekette, sosyal forumlarda, nükleer enerjiye, küresel ısınmaya, sosyal hakların ortadan kaldırılmasına ve neoliberalizme karşı mücadele verilen ortak zeminlerde, farklı siyasi yapılardan dostlarımızla, gençler ve aktivistlerle birlikte sokakta olduk.
Bu uzun süreç, kurulacak olan partinin sağlam bir zemine basmasını, dünyanın geleceği için en yaşamsal ihtiyaç olan yeşil politik mücadeleyi bu topraklarda da kökleştirmeyi sağlayacaktır.
Yeşiller her zaman doğruyu söyledi. Yeşiller insanların duymak istediğini değil, gerçeği dile getirdi. Yeşillerin çözüm yolları artık bir seçenek değil, bir zorunluluk. Yeşil hareketin politik alanda güçlü bir ses olarak varolması gerekiyor.
Yeşiller Partisi’nin kuruluşunu yaşanabilir bir dünya ve adil bir gelecek için mücadele etme kararlılığıyla ilan ediyoruz."
*Ayçiçeği dünya çapında Yeşiller Partisinin sembolüdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder