17 Şubat 2009 Salı

Herkes birseyler yapabilir gezegenimiz icin


Daha once de soylemistim ve herzaman soyluyorum herkes birseyler yapabilir. Evinizde su anda bos bos oturuyorsaniz cikin disari alin elinize bayatlamis ekmekleri verin kardan soguktan donmus kuslara...Olmadi alin elinize bir suru poset ve es gecilmis copleri toplayin, ne var yani olmezsiniz...Daha da guzeli bu toplanmis copleri geri donusume ayirin, bunu hatta her zaman yapmalisiniz!
Herkes gezegeni icin kucuk de olsa birseyler yapabilir, sonucta eviniz burasi, eviniz icin hic mi onem vermiyorsunuz? Evinizi temiz tutuyorsunuz, susluyorsunuz, peki ya gezegeniniz?
Bunlari birazcik da olsa dusunun lutfen, 10 seneye kadar, tekrar ediyorum sayiyla 10 seneye kadar birseyler yapmazsak hepimiz "evsiz" olabiliriz... Ama bu evsizlik biraz farkli olacak gibi gorunuyor; evrende atom partikullleri olarak dolanmak gibi....yeni bir ev buluncaya kadar yada yeni kozmik bir ev olusuncaya kadar...

15 Şubat 2009 Pazar

Atomlarimizdaki Sevgi


Hepimizin vucudu sadece saf sevgi barindiran atomlardan olusmaktadir. Bunun icin cok tesekkur etmeliyiz; evrene, gezegenimize...Gezegeninize en son ne zaman tesekkur ettiniz? Guzel bir gun batimi gordugunuzde en son ne zaman ona bizimle oldugu icin mutlu oldugunuzu soylediniz?

Soylediniz, soylemediniz, hissettiniz, hissetmediniz; birseyler gelmek uzere ve bu kez gezegenimiz cevap veremeyecek ve bizimle birlikte olamayacak...Ha Mars'a giderim diyorsaniz bilemem....

Bugun, hemen bugun birseyler yapin...cunku siz sevgisiniz!

13 Şubat 2009 Cuma

10 Şubat 2009 Salı

Give a hand to wildlife.






















Together we can make the world's ocean's safe for whales-www.panda.org/species/whales


WWF-Türkiye’den deniz kaplumbağalarını yaşatan Sevgililer Günü hediyeleri





Dinozorların yaşadığı devirlerden günümüze kadar varlığını koruyabilmiş deniz kaplumbağalarının nesli tehlike altında. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) yıllardır Akdeniz’in en yaşlı denizcisinin son sığınaklarında neslini sürdürebilmesi için çalışıyor ve bu sevgililer gününde sizi, onların milyonlarca yıldır süren gizem dolu serüveninin bir parçası olmaya çağırıyor.
Yapacağınız her 10 YTL’lik bağış ile sevgiliniz için evlat edineceğiniz bir deniz kaplumbağası yumurtadan çıkmadan önceki döneminden denize ulaştığı dönemine kadar korunmuş olacak.WWF-Türkiye’nin hazırlayacağı sevgi dolu sertifika ile ona güzel bir sürpriz yapabilirsiniz.
Hem deniz kaplumbağalarını korumanın hem de onu mutlu etmenin diğer bir yolu da şirin bir peluş deniz kaplumbağası satın almak. 35 YTL ya da 50 YTL’ye alacağınız bu farklı boyutlardaki peluş oyuncaklarla, aynı zamanda bir deniz kaplumbağası evlat edinmiş olduğunuz için sertifikanız da adresinize postalanacak.
Bu sevgililer gününde doğanın sesine kulak verenler, http://www.wwf.org.tr/ adresini ziyaret ederek veya Garanti Bankası Eminönü Şubesi, (705) 6299573 numaralı hesaba havale yaparak deniz kaplumbağası evlat edinebilirler.
Sertifika, adres bildirimi ve diğer tüm sorularınız için 0212 528 20 30’dan WWF-Türkiye’ye ulaşabilirsiniz.

Bilgi için: Talya Enriquez, tenriquez@wwf.org.tr

Ceyda Keyman, ckeyman@wwf.org.tr

Bu Sevgililer Günü’nde de sevgilinin kalbine giden yol WWF-Türkiye’den geçiyor...


06.02.09

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Sevgililer Günü için çevreye dost üretilmiş, nesli tehlike altındaki panda ve kutup ayısı peluşlar ile kış günleri için hazırlanmış pandalı bitki çayı ve kahve kupalarından oluşan sevimli, şık ve doğa dostu hediye seçenekleri sunuyor. Ürünler sevgiliniz için cazip bir hediyeden daha fazlasını, yaşayan bir dünya için umudunuzu ve katkınızı da temsil ediyor.
Bugün dünyamız ve insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük tehdit olan "Küresel İklim Değişikliği" ile mücadele için bireylere büyük sorumluluk düşüyor. Tüm dünyada bu konuya duyarlılık gösteren bireylerin hızla artması; olmasını istediğimiz değişimi başlatmak için büyük adımlar atılmasını sağlıyor. WWF-Türkiye’nin hediye seçenekleri değişimin parçası olmak isteyen bireyler için hazırlandı.
Ürünlere WWF-Türkiye ofisinden ve www.garantialisveris.com/wwfturkiye adresinden ulaşılabilir.
Bilgi için: Sezen Gülşen, sgulsen@wwf.org.tr 0212 528 20 30

9 Şubat 2009 Pazartesi

Sigla agacini lutfen koruyalim...











Sığla ağacı, Altingiaceae familyasından günümüzde sadece Anadolu, Amerika ve Çin'de doğal olarak yayılış gösteren Liquidambar cinsine ait türlerin ortak adı.
Konu başlıklar
1 Özellikleri
2 Dağılımları
3 Türler
4 Dış bağlantılar
//

Özellikleri
25-40 m'ye kadar boylanan yaprak döken kalın dallı ve geniş tepeli bir ağaçtır. İlk bakışta çınara benzer. Yaşlandıkça, kabuğu koyulaşır ve derin çatlaklı bir görünüm alır. Elsi loplu yapraklar sürgünlere sarmal dizilmiştir.
Çiçekler küçüktür. Çiçek kurulu 1-2 cm çapında olup küre şeklinde çok sayıda çiçek kümesini bulundurur.
Meyve 2-4 cm çapında çok sayıda kapsülden oluşur ve içerisinde çok miktarda tohum bulunur. Gövdesinden çıkarılan balzam kozmetik ve eczacılıkta kullanılır. Gövdesinden çıkarılan bu balzam kapsül halinde bitkisel besin takviyesi olarak da kullanılmaktadır.

Çiçek kurulu

Dağılımları
İlk bulunan Liguidambar poleni ve paleosen devrinde, Kafkasya'nın ve Türkmenistan'ın (Hazar Denizi'nin doğusunda) maden yataklarında ve benzeri yerlerde bulunmuştur. En eski yıllara ait Liguidambar polenleri paleosen'de Sibirya ve Kafkasya'da, alt Oligosen depositelerinde Rusya ve Uzakdoğu'da bulunması bu cinsin jeolojik devirlerde bütün Kuzeydoğu Asya'da geniş yayılış gösterdiğine işaret sayılmaktadır Weyland (1964). Tersiyer ve Tebeşir'de geniş yayılış gösterirken, bugun sahasının çok sınırlı olmasını uzun zamanın etkilerine bağlamaktadır. Szafer (1947) Karpatların kuzey eteklerinde, Depape(1923) aşağı Rhono vadisinde Tersiyer zamanından kalma Liguidambar cinsine ait fosilleri tespit etmişlerdir.

Türler
Chang sığla ağacı (Liquidambar acalycina), (Güney Çin)
Çin sığla ağacı (Liquidambar formosana), (Güney Çin, Kuzey Kore, Güney Kore, Tayvan, Laos, Kuzey Vietnam).
Anadolu sığla ağacı (Liquidambar orientalis), (Güney Batı Türkiye, Yunanistan: Rodos).
Amerika sığla ağacı (Liquidambar styraciflua), (Doğu Kuzey Amerika'dan New York ile Teksas ve doğu Meksika ile Guatemala).

Dış bağlantılar [değiştir]Sığla ağacı, Altingiaceae familyasından günümüzde sadece Anadolu, Amerika ve Çin'de doğal olarak yayılış gösteren Liquidambar cinsine ait türlerin ortak adı.
Konu başlıkları[gizle]
1 Özellikleri
2 Dağılımları
3 Türler


Özellikleri
25-40 m'ye kadar boylanan yaprak döken kalın dallı ve geniş tepeli bir ağaçtır. İlk bakışta çınara benzer. Yaşlandıkça, kabuğu koyulaşır ve derin çatlaklı bir görünüm alır. Elsi loplu yapraklar sürgünlere sarmal dizilmiştir.
Çiçekler küçüktür. Çiçek kurulu 1-2 cm çapında olup küre şeklinde çok sayıda çiçek kümesini bulundurur.
Meyve 2-4 cm çapında çok sayıda kapsülden oluşur ve içerisinde çok miktarda tohum bulunur. Gövdesinden çıkarılan balzam kozmetik ve eczacılıkta kullanılır. Gövdesinden çıkarılan bu balzam kapsül halinde bitkisel besin takviyesi olarak da kullanılmaktadır.

Çiçek kurulu

Dağılımları
İlk bulunan Liguidambar poleni ve paleosen devrinde, Kafkasya'nın ve Türkmenistan'ın (Hazar Denizi'nin doğusunda) maden yataklarında ve benzeri yerlerde bulunmuştur. En eski yıllara ait Liguidambar polenleri paleosen'de Sibirya ve Kafkasya'da, alt Oligosen depositelerinde Rusya ve Uzakdoğu'da bulunması bu cinsin jeolojik devirlerde bütün Kuzeydoğu Asya'da geniş yayılış gösterdiğine işaret sayılmaktadır Weyland (1964). Tersiyer ve Tebeşir'de geniş yayılış gösterirken, bugun sahasının çok sınırlı olmasını uzun zamanın etkilerine bağlamaktadır. Szafer (1947) Karpatların kuzey eteklerinde, Depape(1923) aşağı Rhono vadisinde Tersiyer zamanından kalma Liguidambar cinsine ait fosilleri tespit etmişlerdir.

Türler
Chang sığla ağacı (Liquidambar acalycina), (Güney Çin)
Çin sığla ağacı (Liquidambar formosana), (Güney Çin, Kuzey Kore, Güney Kore, Tayvan, Laos, Kuzey Vietnam).
Anadolu sığla ağacı (Liquidambar orientalis), (Güney Batı Türkiye, Yunanistan: Rodos).
Amerika sığla ağacı (Liquidambar styraciflua), (Doğu Kuzey Amerika'dan New York ile Teksas ve doğu Meksika ile Guatemala).
kaynak:wikipedia

Yasli agaclara ve agac kalintilarina dikkat!


Ormandaki yaşlı ağaçlar kesilmeyecek


Kaynak: http://www.zaman.com.tr/?hn=207117&bl=haberler
Ormanlardaki biyolojik çeşitliliğe katkı sağlayan yaşlı ve ölü ağaçlar artık ormanlardan kesilmeyecek.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile ‘Ölü Ağaçlar, Yaşayan Ormanlar Projesi’ni hayata geçiriyor. Martta başlayan projeye 30 Haziran 2006 tarihine kadar uygulanacak “Ölü Ağaçlar, Yaşayan Ormanlar Projesi” ile orman çalışanları ve toplumda ölü ağaç bilinci oluşturulacak. Proje, Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından destekleniyor.
Proje kapsamında, orman çalışanları, orman fakültesi öğrencileri ve ilköğretimlilere ölü ağaçların orman için önemi anlatılacak. Uzmanlar, yaşlı ağaçların bulunduğu ormanların; genç ve çürük gövdelerden arındırılmış yapay ormanlara göre, hastalıklara karşı daha dirençli olduğunu belirtiyor.
Araştırmalar, ormanlardaki biyolojik çeşitliliğin azalmasının önemli sebeplerinden biri olarak, yaşlı ve ölü ağaçların sökülmesini gösteriyor. Uzmanlar, orman canlılarının üçte birinin, varlığını sürdürmek için ölü veya yaşlı ağaçlara, ağaç kovuklarına ve kurumuş dallara ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
Ölü ağaçların, diğer ağaçlar için organik madde ve besin sağladığını söyleyen Doğal Hayatı Koruma Vakfı Orman Programı Müdürü Dr. Sedat Kalem, bu sayede orman verimliliğinin yükseldiğini kaydetti. Ağaç kalıntılarının, erozyonu önlediğine, karbon depolayarak iklim değişikliğinin etkilerini azalttığına dikkat çeken Kalem, Türkiye’deki ormanların biyolojik çeşitliliğinin korunmasına katkı sağlayacak projeyi, Orman Genel Müdürlüğü ve doğa kuruluşlarıyla yürüteceklerini bildirdi.
Serkan Canbaz
Gaziantep Ormandaki yaşlı ağaçlar kesilmeyecekKaynak: http://www.zaman.com.tr/?hn=207117&bl=haberler
Ormanlardaki biyolojik çeşitliliğe katkı sağlayan yaşlı ve ölü ağaçlar artık ormanlardan kesilmeyecek.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile ‘Ölü Ağaçlar, Yaşayan Ormanlar Projesi’ni hayata geçiriyor. Martta başlayan projeye 30 Haziran 2006 tarihine kadar uygulanacak “Ölü Ağaçlar, Yaşayan Ormanlar Projesi” ile orman çalışanları ve toplumda ölü ağaç bilinci oluşturulacak. Proje, Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından destekleniyor.
Proje kapsamında, orman çalışanları, orman fakültesi öğrencileri ve ilköğretimlilere ölü ağaçların orman için önemi anlatılacak. Uzmanlar, yaşlı ağaçların bulunduğu ormanların; genç ve çürük gövdelerden arındırılmış yapay ormanlara göre, hastalıklara karşı daha dirençli olduğunu belirtiyor.
Araştırmalar, ormanlardaki biyolojik çeşitliliğin azalmasının önemli sebeplerinden biri olarak, yaşlı ve ölü ağaçların sökülmesini gösteriyor. Uzmanlar, orman canlılarının üçte birinin, varlığını sürdürmek için ölü veya yaşlı ağaçlara, ağaç kovuklarına ve kurumuş dallara ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
Ölü ağaçların, diğer ağaçlar için organik madde ve besin sağladığını söyleyen Doğal Hayatı Koruma Vakfı Orman Programı Müdürü Dr. Sedat Kalem, bu sayede orman verimliliğinin yükseldiğini kaydetti. Ağaç kalıntılarının, erozyonu önlediğine, karbon depolayarak iklim değişikliğinin etkilerini azalttığına dikkat çeken Kalem, Türkiye’deki ormanların biyolojik çeşitliliğinin korunmasına katkı sağlayacak projeyi, Orman Genel Müdürlüğü ve doğa kuruluşlarıyla yürüteceklerini bildirdi.
Serkan Canbaz
Gaziantep

8 Şubat 2009 Pazar

Herkes gezegenimizi kurtarmak icin birseyler yapsa...


Kuzey Kutbu'nun Kanada bölümünde 11 bin futbol sahası büyüklüğünde bir buz kütlesinin karadan koptuğu tespit edildi. "Serbest piyasa", "rekabetçi ekonomi", "liberalizm", "kapitalizm" diye diye dünya yokoluyor. Sanayi atıkları, karbondioksit, kontrolsüz sanayileşme gibi nedenlerden her yıl biraz daha ısınan dünya yokolurken hiçbir önlem alınmamakta ısrar ediliyor.

Mevsimler bozuldu. Birkaç aylık yağmurlar 2 günde yağıyor. Sonra kuraklık başlıyor. Eskiden karla örtülü olan yerler, artık kara hasret kalıyor. Afrika'daki Klimanjero dağının üstündeki karların her yıl daha fazla eridiği tespit ediliyor. Son olarak Kanada ve ABD'li bilimadamları 11 bin futbol sahası büyüklüğünde bir buz kütlesinin karadan koparak 50 km batıya sürüklendiğini tespit etti.Birkaç yıldır yaz aylarında hep aynı senfoniyi dinliyoruz. Son bilmem kaç yılın en sıcak yazıKuzey Kutbu'nun Kanada bölümünde 11 bin futbol sahası büyüklüğünde bir buz kütlesinin karadan koptuğu tespit edildi. "Serbest piyasa", "rekabetçi ekonomi", "liberalizm", "kapitalizm" diye diye dünya yokoluyor. Sanayi atıkları, karbondioksit, kontrolsüz sanayileşme gibi nedenlerden her yıl biraz daha ısınan dünya yokolurken hiçbir önlem alınmamakta ısrar ediliyor.Mevsimler bozuldu. Birkaç aylık yağmurlar 2 günde yağıyor. Sonra kuraklık başlıyor. Eskiden karla örtülü olan yerler, artık kara hasret kalıyor. Afrika'daki Klimanjero dağının üstündeki karların her yıl daha fazla eridiği tespit ediliyor. Son olarak Kanada ve ABD'li bilimadamları 11 bin futbol sahası büyüklüğünde bir buz kütlesinin karadan koparak 50 km batıya sürüklendiğini tespit etti.Birkaç yıldır yaz aylarında hep aynı senfoniyi dinliyoruz. Son bilmem kaç yılın en sıcak yazını geçiriyoruz. Kış ortasında yağmura, kara hasret kalıyoruz. Birden büyük yağış dalgalarıyla karşılaşıyoruz. Ozon tabakasının durumu hakkında artık doğru düzgün bilgi bile verilmiyor. "Küresel ısınma" için imzalanması gereken anlaşmaların imzalanmasına dev şirketler "kar hırsı" yüzünden yanaşmıyorlar.Para hırsınız, kar anlayışınız, liberal ekonominiz dünyayı yokediyor. "Hep bana" dediğiniz için, çocuklarınıza bir dünya bile bırakamayacaksınız. Mars'ta kendinize yaşayacak yer mi buldunuz, Ay'da üs mü yapacaksınız bilmiyoruz. Ama bizim ne Mars'a gidecek paramız, ne de dünyadan başka yaşayacak bir yerimiz yok. Çekin ellerinizi yaşlı gezegenimizden. Gidin ekonomik sisteminizi, yeni dünya düzeninizi, dev holdinglerinizi, fabrikalarınızı Mars'ta kurun. Biraz da Mars'ı kirletin. Biraz da orayı "yaşanmayacak" bir yer haline getirin. Dünya artık "geri dönülmez" bir döngüye girdi. Kaç nesil daha "yaşanabilir" olacağı belli değil. Bence şimdiden yatırımlarınızı Mars'a, Venüs'e kaydırmayı başlayın. Sizinle işbirliği yapan politikacılarınızı, gazetecilerinizi, bürokratlarınızı, memurlarınızı falan filan da yanınızda götürün. Sizinle daha mutlu olacakları kesin. nı geçiriyoruz. Kış ortasında yağmura, kara hasret kalıyoruz. Birden büyük yağış dalgalarıyla karşılaşıyoruz. Ozon tabakasının durumu hakkında artık doğru düzgün bilgi bile verilmiyor. "Küresel ısınma" için imzalanması gereken anlaşmaların imzalanmasına dev şirketler "kar hırsı" yüzünden yanaşmıyorlar.Para hırsınız, kar anlayışınız, liberal ekonominiz dünyayı yokediyor. "Hep bana" dediğiniz için, çocuklarınıza bir dünya bile bırakamayacaksınız. Mars'ta kendinize yaşayacak yer mi buldunuz, Ay'da üs mü yapacaksınız bilmiyoruz. Ama bizim ne Mars'a gidecek paramız, ne de dünyadan başka yaşayacak bir yerimiz yok. Çekin ellerinizi yaşlı gezegenimizden. Gidin ekonomik sisteminizi, yeni dünya düzeninizi, dev holdinglerinizi, fabrikalarınızı Mars'ta kurun. Biraz da Mars'ı kirletin. Biraz da orayı "yaşanmayacak" bir yer haline getirin. Dünya artık "geri dönülmez" bir döngüye girdi. Kaç nesil daha "yaşanabilir" olacağı belli değil. Bence şimdiden yatırımlarınızı Mars'a, Venüs'e kaydırmayı başlayın. Sizinle işbirliği yapan politikacılarınızı, gazetecilerinizi, bürokratlarınızı, memurlarınızı falan filan da yanınızda götürün. Sizinle daha mutlu olacakları kesin.
kaynak: belirsiz...